Mehmet Bey’in Öğrencileri
Mehmet Bey son birkaç yıldır sağlık durumu çok iyi olmadığından bir bakım evinde kalıyordu. Mehmet Bey hiç evlenmediğinden bir ailesi yoktu. Bu nedenle bakım evine hiç geleni gideni olmazdı. Öğretmenlik yaptığı yıllarda ülkenin her yerini gezmişti. Çok ahbabı olsa da artık onlar da yaşlı olduğundan hepsi kendi dertlerine düşmüştü. Mehmet Bey geleni gideni olmasa da bunu pek de içerlemezdi. Sabah erkenden kalkar, gözleri çok iyi görmese de kitabını eline alıp sandalyesine oturur saatlerce okurdu.
Bir gün bakım evine orta yaşlı bir adam gelir. Mehmet Bey’e birkaç kez bakar. Sonra yavaşça Mehmet Bey’e doğru yaklaşır. Mehmet Bey iyi göremediğinden gelenin kim olduğunu anlaya çalışırken adam ellerine sarılıp öper. “ Öğretmenim tanıdınız mı beni! Ben Süleyman. Uzun Süleyman” der. Mehmet Bey “ Şimdi tanıdım seni Süleyman” der. Süleyman “ Öğretmenim buraya bir arkadaşın babasına bakmak için gelmiştim. Sizi görünce önce tanıyamadım ama elinizde kitapla görünce sizin olduğunuzu anladım. Hiç değişmemişsiniz” der. Bir süre sohbet edip geçmişi yad ettikten sonra Süleyman gider ve Mehmet Bey yine kitabına döner. Mehmet Bey bu ziyaretten sonra daha bir mutlu olmuştur. Ancak o günden sonra yine tek ziyaretçisi olmaz. Arada kendini kontrole gelen avukat ve sağlık kontrolüne gelen doktor dışında bir ziyaretçisi de yoktur.
Bir bayram günü Mehmet Bey yine sabah erkenden kalkar. Kitabını alır ve sandalyesine oturur. Bayramdan pek bir beklentisi yoktur. Onun için artık sıradan bir gün halini almıştır. Ama o gün Süleyman yine gelir. “ Öğretmenim bugün size bir sürprizim var” der. Kapyı açar birden bir sürü kişi içeriye dolar. Tahminen altmış yetmiş kişi. Mehmet Bey kim bunlar diye sormaya fırsat bulamadan herkes sırası ile elini öper. Süleyman: “ Arkadaşları tanıdın mı? Bunlar bugün gelenler ancak gelemeyenler de oldu hepsinin sana selamı var. Ben sosyal medyadan seni gördüğümü paylaşınca bütün arkadaşlar seni görmek için haberleştik. Sana da sürpriz olsun diye bayramı bekledik” der. Mehmet Bey gözlerindeki yaşı tutamaz. Öğretmen olmanın ne olduğunu yeniden hisseder. O günden sonra Mehmet Bey’in geleni gideni hiç eksik olmaz.
Her sabah yine erkenden kalkar, çikolata kutusunu yanına alır ve gelen ese öğrencilerini ağırlamak için bekler. Tek sorun artık eskisi gibi kitap okuyamıyordur. Ama öğrencilerinin sohbeti her şeye değer.