6. sınıf Ata yayınları Türkçe kitabı “Kuğular” metni 9. etkinlikle ilgili bir örnek masal yazdık. Siz de masalımızdan hareketle kendiniz istediğiniz bir masal yazabilirsiniz.
Hangisi Değerli?
Ormanlar ülkesinde sıradan bir gündü. Sabah erkenden kuşlar uyanmış, cıvıltıları ile ormanlar ahalisini uyandırmıştı. Ormanlar ülkesinde ilk uyanan, çalışkanlığı ile nam salmış köstebekti. Gerçi gözleri pek görmediği için sabahla akşamı ayırt edemiyordu ama kuşların sesini duyar duymaz sabah olduğunu anlar hemen kazma işlerine devam ederdi.
Bugün de kuşların sesiyle uyandı ve işlerine koyulmaya başladı. Bir süre rahatça kazdıktan sonra aniden toprağı kazamaz oldu. Çünkü bu zemin oldukça sertti. Köstebek hiç bu kadar sert bir şeyle karşılaşmamıştı. Gözleri çok görmese de oldukça saydam parlak bir taş olduğunu fark edebilmişti.
Bu durumu fark eder etmez taştan bir örnek alarak Bilge Baykuş’un yanına gitti. Bilge Baykuş neredeyse her şeyi bilirdi. Bilge Baykuş taşa baktı ve hemen anladı. “ Bu taşa insanlar elmas derler, oldukça sert ve parlaktır. İnsanlar bu taşları çok severler. Bu taşlardan yüzükler, kolyeler, küpeler yaparlar. Çok da pahalıdır” dedi. Köstebek için pek bir şey ifade etmiyordu bu taş. Köstebek zaten sert taşları hiç sevmezdi. Çünkü kazması kolay olmazdı. Parlaklığı da onun için önemli olamazdı zaten. Gözleri pek görmüyordu. Köstebek “ Tuhaf bu peş para etmez taşları sevmelerini hiç anlamadım.” dedi. Baykuş “ Aman bundan kimseye bahsetme! Eğer insanlar bunu duyarsa buraya gelir ve toprağımızı elimizden alırlar. Her yeri kazarlar. Bu cennet ülkemizi mahvederler.” dedi. Köstebek “Haklısın.” dedi. Köstebek evine doğru giderken yolda köpekle karşılaştı. Köpek, pek evinden çıkmayan köstebeği görünce şaşırdı. “Nereden geliyorsun Köstebek kardeş?” dedi. Köstebek yüzünü pek göremese de sesinden Köpek olduğunu anladı ve “ Baykuş’un yanına gittim oradan geliyorum” diyerek , başına gelenleri anlattı. Baykuş’un dediklerini de köpeğe ileterek. “Aman köpek kardeş bunları sakın insanlara söyleme yoksa vatanımızı mahvederler.” dedi. Köpek “ Tabi ki söylemem.” dedi.
Köpek söylemeyeceğini ifade etse de insanın kendisini etle ödüllendireceğini düşünerek hemen durumu insanlara anlattı.
Ertesi gün yine kuşlar erkenden öterek uyandılar. Ama bir de ne görsünler kocaman kocaman iş makineleri ormana doğru geliyor. Bunu gören kuşlar, çok daha yüksek ve acıklı bir sesle cıvıldadılar. Bütün hayvanlar bu sesle uyandı. Baktıklarında onlar da iş makinelerini gördüler. Köstebek kafasını kaldırdığında evine doğru gelen bir kepçe gördü. Az daha geç kalsa yıkılan evinin altında kalacaktı. Bütün hayvanlar ülkelerine son bir kez baktılar. Ağaçların kesildiğini, evlerinin yıkıldığını gördüler. Bazıları insanların bu kadar düşüncesiz olmasına anlam veremedi. Ancak yaşlı kaplumbağa bir çok kez böyle bir durumla karşılaştığın için hiç şaşırmadı.
Küçük sincaplar olanlara anlam veremiyordu. “Bu sert taşın insanlara ne faydası var, bu orman hepimize oksijen, yemek sağlıyor. Havamızı temizliyor. Bu insanlar için de faydalı değil mi?” diye söylendi küçük sincap. Bilge Baykuş “ İnsanlar akıllı olduklarını düşünüp ormandan ayrıldıklarından beri kendilerini her şeyden üstün görmeye başladılar. Ama hiç akıllı bir varlık kendine hiç faydası olamayan bir şey için kendisi için en değerli şeyi yok eder mi? Sonunda onlar da anlayacaklar doğadan daha akıllı olmadıklarını!” dedi.
Bütün hayvanlar toplanıp insanlardan uzakta başka bir orman bulmak için yola koyuldular.
Zamazingo Okul